.png)
Küresel piyasalarda gözler ABD Merkez Bankası'nın olası faiz indirimi beklentilerindeki artışa çevrildi. New York Fed Başkanı'nın yıl bitmeden bir faiz indirimi daha olabileceği yönündeki açıklamaları sonrasında, Fed'in faiz indirim olasılığı %40'tan %70 seviyesine yükseldi. Fed’in faiz kararı 10 Aralık Çarşamba akşamı açıklanacaktır. Öte yandan siyasi cephede, eski ABD Başkanı Trump'ın Ukrayna'ya barış önerisine yanıt vermesi için Perşembe gününü son tarih olarak duyurması da yakından izlenen bir gelişmedir. Yurt içinde ise Mali Eylem Görev Gücü (FATF), Türkiye'ye yönelik gri listeden çıkış sonrası beşinci değerlendirmesini bu hafta gerçekleştirecek, ancak bu görüşmelerden yakın dönemde piyasayı etkileyecek bir gelişme beklenmemektedir.
Yurt içi ekonomi gündeminde, önümüzdeki dönemin en önemli maddeleri gri liste değerlendirmesi, Kasım ayı enflasyon verisi ve Aralık ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı olarak belirlenmiştir. Kasım ayı öncü enflasyon tahminleri %1,5-1,7 aralığında olup, yıllık enflasyonun gerilemeye devam edeceğine işaret etmektedir. Bu olumlu görünüm, 11 Aralık'ta yapılacak yılın son PPK toplantısında faiz indirimi beklentilerini desteklemektedir. Mevcut politika faizi ile gerçekleşen enflasyon arasındaki 660 baz puanlık risk priminin, siyasi ortamın sakin seyretmesi halinde önümüzdeki aylarda azalması beklenmektedir. Olası bir 100 veya 150 baz puanlık faiz indiriminin piyasa üzerinde önemli bir etki yaratması beklenmemekte, ancak faiz indirimi öncesi bankacılık hisselerinde kısa bir ralli yaşanabileceği öngörülmektedir.
Faiz-enflasyon makasındaki seyrin belirleyici unsurlarından birinin hanehalkının döviz talebi olacağı tahmin edilmektedir. TCMB anketlerinde enflasyon beklentisinin %54 gibi yüksek seviyelerde seyretmesi, mevduat faizlerinde yaşanabilecek düşüşlerin döviz talebini artırma potansiyeli taşımaktadır. Yaklaşık 50 milyar ABD doları büyüklüğündeki TL bazlı yatırım fonlarının (para piyasası fonları, kısa vadeli borçlanma araçları fonları vb.), düşen faiz ortamında hanehalkı alışkanlıkları nedeniyle altın ve dövize kayabileceği düşünülmektedir. Geçmiş verilere göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından dövize geçiş oranı Eylül ve Ekim aylarında %80'in üzerine çıkmıştır. Yine de, politika faizinin %30'un üzerinde seyrettiği sürece Türk lirasının dövize kıyasla cazibesini koruyacağı değerlendirilmektedir.