Tüm Haberler'e Dön
Hisse
October 14, 2025

Cari Denge Rekoru ve Borsada Düzeltme Hareketi

Haftanın ikinci işlem gününde Borsa İstanbul, yatırımcıların kar satışları ve zayıf risk iştahının etkisiyle düşüşle kapandı. BIST 100 endeksi günü yüzde 1,53 kayıpla 10.556 puandan tamamladı. Bankacılık ve ulaştırma hisselerinde satışların belirginleştiği günde, sanayi tarafı daha sınırlı bir gerileme gösterdi. Küresel piyasalarda karışık seyir sürerken, yatırımcılar hafta boyunca açıklanacak enflasyon ve büyüme verilerini bekliyor.

Sektörler ve Hisse Performansları

Endekste enerji ve holding hisseleri pozitif ayrışmaya çalışsa da satış baskısı geneli domine etti. En çok yükselen hisseler arasında PSGYO, PEKGY ve BIMAS öne çıkarken, en fazla düşen hisseler TUPRS, AKBNK ve THYAO oldu. Günlük işlem hacmi 100 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Teknik olarak 10.437 puan desteği izlenirken, yukarı yönlü hareketlerde 10.719 seviyesi ilk direnç konumunda bulunuyor.

Döviz ve Değerli Madenler

Dolar/lira kuru 41,83 seviyesinde yatay bir seyir izlerken, euro/lira 48,44’e yükseldi. Euro/dolar paritesi 1,16 düzeyinde hafif değer kazanımı gösterdi. Ons altın 4.111 dolar civarında dengelenirken, gram altın 5.528 liraya çıktı. Gümüşte ise ons bazında yüzde 2’nin üzerinde düşüş görülerek gram fiyatı 68,90 liraya geriledi. Tahvil faizleri cephesinde iki yıllık gösterge faiz yüzde 39,5 seviyesinde kalırken, uzun vadeli faizlerde sınırlı artış izlendi.

Küresel ve Makro Gelişmeler

Yurtdışında ABD borsaları haftaya karışık başladı; Dow Jones sınırlı yükselirken Nasdaq hafif geriledi. Avrupa tarafında DAX endeksi pozitif kapanış yaptı. Yurt içinde ise gündemin odağında ağustos ayı cari denge verisi yer aldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre cari işlemler dengesi 5,46 milyar dolar fazla verdi ve bu rakam tarihin en yüksek aylık fazlası olarak kayda geçti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, azalan döviz ihtiyacı ve güçlü rezerv yapısının makro dayanıklılığı artırdığını belirtti. Önümüzdeki günlerde açıklanacak enflasyon verileri ve küresel merkez bankalarının yönlendirmeleri piyasa yönü açısından belirleyici olacak.